T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
|
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
Kurtalan Belediyesi Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele Tutum Belgesi
Bu belge 01.12.2025 tarihli belediye meclis kararı ve belediye başkanı onayıyla yürürlüğe girmiştir.
Giriş
Kurtalan Belediyesi, yerel yönetimler çalışması yürütürken toplumsal cinsiyete dayalı her türlü ayrımcılığa, ataerkil sistemin yarattığı güç ilişkilerinden doğan şiddete karşı demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü perspektife dayalı hizmet üretir.
Bu belge, belediyenin Kurtalan İlçesi’nde toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede izlediği politikayı ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için yapacağı çalışmalarına ilişkin yaklaşımı ortaya koyar.
Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların, erkeklerin, bütün kimliklerin toplumsal yaşamın her alanında eşit haklara, sorumluluklara ve fırsatlara sahip olması anlamına gelir.
Yerel yönetimler, yurttaşların gündelik yaşamını doğrudan etkileyen hizmet birimleridir. Su, ulaşım, parklar, sosyal destekler, kreşler, sağlık, temizlik vb. hizmetlerin nasıl planlandığı ve dağıtıldığı; kadınlar ve erkekler üzerinde eşit olmayan sonuçlar doğurabilir. Bu kapsamda , yerel yönetimler hizmet üretirken bütün kimliklerin ihtiyaçlarına odaklı, kapsayıcı bir anlayışla hizmet üretmelidir.
Bu nedenle toplumsal cinsiyet eşitliği, sadece bir “niyet” değil, ölçülebilir, izlenebilir ve kurumsal bir politika haline getirilmelidir.
TCE Temelli Şiddet Tutum Belgesi, belediyenin hizmet alanlarındaki diğer bütün politikaları besler; eşitsizliği ve ayrımcılığı besleyen hizmetlerin gözden geçirilmesi için referans olur.
Kapsam
Bu tutum belgesi; Kurtalan Belediyesi’nin bütün yönetici ve çalışanlarını, meclis üyelerini, stajyerlerini, gönüllülerini, hizmet sağlanan kişileri; işbirliği geliştirilen bütün kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarını, meslek örgütlerini kapsadığı gibi,Kurtalan belediyesinin hizmet sağlama politika ve prosedürlerinde, hizmet ve mal satın aldığı ortakları da kapsamaktadır.
Amaç
TCE Temelli Şiddet Tutum Belgesinin amacı:
1- Belediye içinde veya faaliyet alanlarında toplumsal cinsiyet temelli şiddete neden olabilecek riskleri fark etmek ve bunlara dair önlem alarak şiddetin ortadan kaldırılmasını sağlamak.
2- Toplumsal cinsiyet temelli şiddete dair kalıp yargıların ve tutumların zihniyetsel değişimini sağlayacak çalışmaları planlanıp uygulayarak TCE’ne dayalı ayrımcılığın doğru anlaşılmasını sağlamak.
3- Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet karşısında önleyici politikalar geliştirerek kadınların ve şiddete maruz bırakılma riski olanların şiddet görmesini önlemek.
4- Belgenin kapsamına giren kişilerin şiddete maruz bırakılması durumunda onarıcı adaleti sağlamak için mekanizmalar oluşturmak ve mekanizmaların işlevselliğinin takibini yapmak.
5- Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden doğabilecek ihmallere karşı sorumluluk alarak hak savunuculuğu kapsamında çalışan belediye kültürünü yaratmak, politika üretmek ve örnek belediye modelini ortaya koymak.
6- Tutum belgesinin kapsamına giren herkese, eşitliği destekleyen haklarına dair bilgiye ulaşma imkanı yaratmak ve kişilerin bu haklara erişimini sağlayacak araçların geliştirilmesine referans olunarak kadınların ve şiddete maruz bırakılanların güvende hissetmesini sağlamak.
Dayanak
1. CEDAW – Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi
2. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun
3. Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi)
4. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact)
5. ILO 190 Sayılı Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme
6. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası(Eşitlik İlkesi)
7. Türk Medeni Kanunu (TMK), İş Hukuku, İdare Hukuku, Belediye Kanunu(5393 Sayılı Kanun)
8. Uluslararası Teamül Hukuku İlkeleri
9. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ek Protokolleri
İlkeler
Kurtalan Belediyesi, toplumsal cinsiyet eşitliği normlarının ataerkil sistemin kendini sürdürmesine, toplumsal inşada cinsiyetler arası eşitsizliğin derinleşmesine neden olduğunu kabul eder ve yerel yönetimlerin, hizmet alanlarında ortaya çıkabilecek cinsiyetçi söylem, tutum ve davranışları önlemeyi taahhüt eder. Öte yandan, tahakkümcü güç ilişkilerinden kaynaklı şiddete maruz bırakılan ya da risk altında olan kadınlar, çocuklar ve farklı kimlikler ile dayanışarak şiddetin karşısında demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmaya bağlı kalarak, ilkelere uygun biçimde, açık tutum alır. Şiddetin türü fark etmeksizin şiddete maruz bırakılanlar için önleyici ve onarıcı mekanizmalar geliştirerek kişinin hak ve hizmetlere erişimini kolaylaştırır. Bu bağlamda;
· Toplumsal cinsiyet eşitliğini bütün çalışma alanlarında asgari standart olarak kabul etmek ve desteklemek;
· Hizmet üretirken tahakkümcü güç ilişkilerine maruz bırakılan veya maruz bırakılma riski olan kişileri, grupları, toplulukları öncelemek;
· İhtiyaç halinde tutum belgesini güncellemek;
· Belediye içerisinde ve bütün hizmet alanlarında toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, tutum, davranış ve söylemleri(ayrımcı, ötekileştirici, küçümseyici, şaka yollu manipüle edici ya da şiddet içeren her türlü söylem) ortadan kaldırmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı iletişimi güçlendirmek;
· Şiddete karşı sıfır tolerans göstermek;
· Bu belge kapsamına giren erkekler olarak şiddetle mücadele noktasında, şiddetin toplumsal bir sorun olduğu bilinciyle kadınlar ile aynı düzeyde sorumluluk almak;
· Katılımcı, demokratik ve eşitlikçi bir belediye için il/ilçede yaşayan, belediyede çalışan bütün kadınların hizmet ve karar alma süreçlerine dahil olmasını sağlamak, farklı kimliklerin katılımını desteklemek için güvenli alan ve araçlar yaratmak;
· Hegemonik erkeklik kalıplarından sıyrılarak dönüşen ve dönüştüren bir rol almak;
· Belediye tarafından üretilmiş ya da üretilecek her hizmeti, politikayı, projeyi toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinden ele alarak şiddetin ortaya çıkmasını engellemek için önleyici politika üretmek;
· Önleyici politikaların yetmemesi durumunda, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortaya çıkarabileceği bir ihmal veya şiddet durumunda onarıcı adaletin tesisi ve sürecin başlatılması için maruz bırakılanın beyanını esas almak ve soruşturma sürecini başlatmak;
· Sürecin başlaması için beyanı esas almayı kabul etmekle birlikte, hem maruz bırakılanın hem de hakkında bildirimde bulunan kişinin(belediye çalışanı, kurumsal işbirliği kurulan paydaşlar, hizmet ya da mal satın alınan tedarikçi ve kişiler) delil sunma(yazılı, tanıklık) hakkını kabul etmek, aksi ispatlanmadığı durumda maruz bırakılanın beyanını esas alarak muhakkikin rapor sonucuna göre değerlendirme yapması;
· İhlal, ihmal ya da şiddet beyanı sonrası kişinin güvenlik, mahremiyet, saygınlık ve ayrım gözetmeme hakkının korunmasını sağlamak ve zaman kaybetmeden(mümkün olan en kısa sürede) sürecin başlaması için ilgili mekanizmaları harekete geçirmek;
· Maruz bırakılanı özne olarak görmek, dayanışmayı esas alarak kişinin şiddetten korunması ve mekanizmaları etkili kullanabilmesi için destekleyici ve kolaylaştırıcı olmak;
· Bir ihmale dair süreç yürütülürken tarafsızlığı sağlamak için süreci yönetecek ve karar verici organa bildirecek(kurul, mekanizma) kişilere dair hem maruz bırakılanın hem de hakkında bildirimde bulunulan kişi ya da kişilere dair şerh koyma hakkını kabul etmek(süreci yaşayanlar ve takip edenler arasındaki dinamikleri doğru işletmek);
· Yerel Yönetimler sadece “eşitlik” kavramı üzerinden değil, özgürlük, özsavunma ve öz örgütlenme temelinde bir toplumsal dönüşümü hedefler. Bu yaklaşım ayrıca şunları içerir:
- Kadının kendi kimliğiyle, iradesiyle, ataerkil sistemin dönüştürülmesi noktasında sistemden bağımsız örgütlenmesi ve eşit temsil edilmesi.
- Kendisini ve yaşamını savunabilmesi için özsavunma hakkının tanıması.
- Adaletin sadece yasalar eliyle değil, kadınlar ve erkekler arasında dayanışma ve örgütlenmeyle sağlanabileceğini savunması.
Temel Tanımlar
Toplumsal Cinsiyet:
Toplumsal cinsiyet, bireylerin biyolojik cinsiyetlerine göre toplum tarafından kendilerine atfedilen rollerin, sorumlulukların, beklentilerin ve davranış kalıplarının bütünüdür. Bu roller “doğal” değil, tarihsel, kültürel ve politik süreçler içinde inşa edilen yapılardır. Kadınlara ve erkeklere atfedilen bu roller, eşitsizlikleri meşrulaştıran ve ataerkil sistemin sürekliliğini sağlayan bir mekanizma olarak işler.
Toplumsal Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık:
Bireyin -değişmez, doğal ve sabit kabul edilen cinsiyet rolleri varsayımından kaynaklı- insan haklarına erişiminin engellenmesi, kısıtlanması, baskılanması, kendini var etme araçlarına saldırılması, aşağılanması ve dışlanmasıdır. Ayrımcılık ya da ayrımcı uygulamalar mevcut ataerkil sistemin kendini var etmesine neden olan ve bu sistemin derinleşmesini, kendini yeniden üretmesini sağlayan en önemli araçlardan biridir. Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık denildiğinde akla önce kadınların kamusal ve özel alanda maruz bırakıldıkları ayrımcılık gelmektedir.
Cinsiyetçilik:
Ataerkil sistemin bir ürünü olan cinsiyetçilik, toplumsal cinsiyet kalıp yargılarından beslenerek bir cinsiyeti diğerinden üstün olarak kabul etmektir. İktidarla bağlantılı olan cinsiyetçilik erkeğin kadın üzerindeki tahakküm gücünü derinleştiren, yeniden üreten ayrımcı tutum ve eylemlerden beslenir. Günlük hayatta kadına yönelik şiddet olarak görülebilecek cinsiyetçilik, ataerkil toplumu savunması itibariyle de sistemsel olarak ayrımcı bir yaklaşımdır. Bundan dolayı toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele cinsiyetçilikle de mücadele demektir.
Eşitlik ve Adalet :
Eşitlik, yasal, siyasal, ve toplumsal haklar bakımından yurttaşlar arasında hiçbir ayrımın bulunmaması durumudur. Adalet ise her bireyin koşulları gözetilerek hak ettiği desteğe ulaşmasıdır. Eşitlik, herkesin eşit haklara sahip olmasıdır. Ancak tarihsel ve toplumsal eşitsizlikleri göz ardı ederek herkese “aynı şekilde” davranmak, gerçek bir eşitlik yaratmaz. Kadınlar asırlardır eğitimden, siyasi temsilden, mülkiyetten ve karar alma mekanizmalarından sistematik biçimde dışlanmıştır. Yapısal ve politik olan bu dışlanmaya karşı mücadele etmek, eşitliğe dayalı bir dönüşüm için özel önlemler almayı gerekli kılar. Bir toplumda kadınlar siyasette, eğitimde, ekonomide dışlanmışsa; onların bu alanlara eşit şekilde katılabilmesi için özel destekler sağlamak adaletin gereğidir. Bu nedenle pozitif ayrımcılık -yani kadınlara yönelik özel haklar, kotalar, koruyucu düzenlemeler- eşitlik için bir lütuf değil, tarihsel adaletsizliklerin telafisidir.
Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet:
Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet; ataerkil sistemin yaratmış olduğu cinsiyet kalıp yargılarından ve tahakkümcü güç ilişkilerinden beslenen, kişinin cinsiyetine dayalı olarak maruz bırakıldığı şiddettir. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ağırlıklı olarak kadın ve kız çocuklarını etkilese de farklı kimlikler, erkekler ve erkek çocuklar da bu şiddetten zarar görebilir. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet farklı biçimlerde ve birçoğu birlikte görülebilir. Buna göre:
· Fiziksel Şiddet: Vurma, itme, tokat atma, boğaz sıkma, yakma, sakat bırakma ve öldürme gibi bedene doğrudan zarar veren eylemlerdir. Fiziksel şiddet genellikle duygusal ve psikolojik şiddetin de aynı anda eşlik ettiği şiddet türüdür.
· Cinsel Şiddet: Rızaya dayanmayan her türlü cinsel davranış, taciz, tecavüz, cinsel alanda baskı ya da yasaklama, istismar, cinsel sömürü, fuhuşa zorlamak, çocuk yaşta evlilikler, cinsel nitelikli olan her türlü girişim veya tehdit içeren eylem cinsel şiddettir. Bunlarla birlikte evlilik ilişkisi içerisinde eşlerden birinin cinsel faaliyete zorlanması da cinsel şiddettir.
· Duygusal veya Psikolojik Şiddet: Aşağılama, hakaret, tehdit, manipülasyon, özgüveni yok etme, yalnızlaştırma, yetersizlik hissi verme biçiminde kişinin maruz bırakıldığı sözlü ve sözsüz tüm saldırılardır.
· Sosyo-ekonomik Şiddet: Kişinin sosyalleşme sürecini etkileyen, topluma katılımını engelleyen şiddet türüdür. Bu şiddet türü; kişinin medeni, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi haklarının elinden alınmasını ve sağlık, eğitim gibi hizmetlere erişmesinin engellenmesini kapsamaktadır. Kadının çalışmasına izin vermemek, parasını kontrol etmek, miras hakkını reddetmek, nafaka vermemek sosyo-ekonomik şiddet kapsamına girmektedir.
· Zarar Verici Geleneksel Uygulamalar: Kadın sünneti, ‘töre’ cinayetleri, çok eşli evlilikler, çocuk yaşta evlendirilmeler, zorla evlendirilmeler bu kapsama giren şiddet türleridir.
· Dijital şiddet: E-mailler, akıllı telefonlar ve çeşitli sosyal medya uygulamaları gibi sanal ortamlarda gerçekleştirilen ve karşı tarafa zarar vermeyi amaçlayan bir şiddet türüdür. İftira, ifşa etme, kimliğe bürünme, dışlama, siber tehdit, taciz, siber takip gibi biçimlerde görülebilir. Kişinin telefonunu kontrol etmek, mesajlarını takip etmek, gizlice konumunu izlemek, sosyal medyada baskı kurmak.
· Sömürü: Kişisel fayda sağlamak için(ekonomik, cinsellik gibi) gücün ya da yetkinin kötüye kullanılmasıdır.
· Israrlı Takip: Israrlı takip, bir kişinin başka bir kişiyi ısrarla, istemediği hâlde, fiziksel ya da dijital yollarla takip etmesi, iletişim kurmaya zorlaması veya gözetlemesi sonucu maruz bırakılanda korku, huzursuzluk ve güvenlik kaygısı yaratmasıdır. Bu davranışlar kişinin yaşam tarzını değiştirmesine veya özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açar.
· Toplumsal Cinsiyet Temelli Mobing: Kadınların iş yaşamında cinsiyetleri nedeniyle sistematik biçimde değersizleştirilmesi, dışlanması veya psikolojik baskıya maruz bırakılması toplumsal cinsiyet temelli mobingdir. Bu durum tanınmış hakların kullanılması nedeniyle baskıya, dışlanmaya veya küçümsenmeye maruz bırakmak, terfi ve görevlerde erkek çalışanlara öncelik tanınması, başarılarının küçümsenmesi, giyim ve özel yaşamına dair alay ve ima yapılması, hamilelik veya bakım verenin sorumluluklarından kaynaklı fırsatlardan mahrum bırakılması, duygusal ifadelerin profesyonellik eksikliği olarak değerlendirilip görmezden gelinmesi, biçiminde ortaya çıkar.
Önleyici Politikalar
Kurtalan Belediyesi, TCE Temelli Şiddet Tutum Belgesi ile toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden doğan şiddetle mücadele edecek önleyici politikalar belirler ve işlevsel olmasını taahhüt eder:
· Kurtalan Belediyesi; cinsiyet, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim, etnik kimlik, deneyim, sosyal statü, yaş, sınıf, vatandaşlık, engellilik, medeni hal vb. temelli her türlü ayrımcılığın toplumsal cinsiyet eşitsizliğini beslediğini kabul eder. Bu kapsamda, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için ilgili mevzuatları esas alır.
· TCE Temelli Şiddet Tutum Belgesi, belediyede işe yeni başlayacaklar için oryantasyonun bir parçası olarak bütün çalışanları bağlar.
· Kurtalan Belediyesi; karar alma mekanizmalarında eşit temsiliyete öncelik verir. Eşitlikçi ve katılımcı yöntemleri benimser. Çalışma ve politika üretme süreçlerinde bütün kimliklerin dahiliyeti için güvenli ve güçlendirilmiş alanlar açmayı hedefler.
· Yerel yönetimlerde katılımcılık ilkesinin teşviki için toplumsal cinsiyete duyarlı farkındalık çalışmaları yürütür.
· Kurtalan Belediyesi; yürüttüğü bütün çalışmaları ve ürettiği bütün politikaları demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü yaklaşıma göre planlar, uygular, izleme faaliyeti yürütür ve değerlendirir.
· Kurtalan Belediyesi; mali kaynakların hizmetlere dağıtılmasında ve faaliyetlerin bütçelenmesinde toplumsal cinsiyete duyarlı yaklaşımı esas alır. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Temelli Şiddet’in önlenmesi kapsamında yapılacak eğitimlere bütçe ayırır.
· Kurtalan Belediyesi; resmi tatiller dışında 8 Mart ve 25 Kasım tarihlerinde belediyede çalışan bütün kadınları izinli sayar. Çalışan kadınlar menstrüal döngüsünde her ay 1 gün izin hakkını kullanabilir, iznin kullanımı için ihtiyaç duyan kadının beyanı esas alınır ve izin, kadının bağlı bulunduğu Müdüre bildirmesi ile başlamış olur. Regl izni istemek konusunda zorlanan kadınlar için toplumsal cinsiyet odaklı çalışmalar yapılarak destek olunur ya da kendilerini ifade edebilmeleri için başka hangi yöntemler uygulanabilir diye alan açılır. Regl izni ihtiyaç odaklı olduğu için sonraki aylara devredilemez, biriktirilerek kullanılamaz.
· Kurtalan Belediyesi; mal ve hizmet satın alırken kadın kooperatiflerinden satın alma yapmaya öncelik verir.
· Kurtalan Belediyesi; toplum temelli yaptığı çalışmalarda kullanacağı araç ve gereçlerin cinsiyetçi olmamasına dikkat eder.
· Kurtalan Belediyesi; şiddete tanıklık edip susan, üstünü kapatmaya çalışan, bildirmeyen, şiddeti meşrulaştıran çalışanlara dairde gerekli mekanizmaları işletir.
· Kurtalan Belediyesi; hem belediye çalışanlarına hem de hizmet verdiği kişilere yönelik izleme ve değerlendirme çalışmaları yürütür. İzleme ve değerlendirme çalışmaları yaparken, toplanacak verilerin toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifine uygun olmasını sağlar.
· Kurtalan Belediyesi kadınların biyolojik süreçlerini yaşamın doğal evreleri olarak kabul eder. Menopoz ve gebeliğin, kadınların yaşam döngüsünün doğal dönemleri olduğu bilinci ile menopoz ve gebelik dönemlerinde kadınlara yönelik önyargı, dışlama veya ayrımcılığa izin vermeden, destekleyici ve duyarlı bir yaklaşım benimsemeyi taahhüt eder.
Şiddet Bildirimi Sonrası Yürütülecek Sürece İlişkin Mekanizma ve İşleyişi
Kurtalan Belediyesi’nde şiddet bildirimi olması durumunda, başvurana zarar vermeden, yukarıda bahsedilen ilkelerin esas alınarak değerlendirilmesinin; koruyucu önleyici bir planlamanın çıkarılmasının ya da bu planlamanın işlevselliğinin takip edilmesinin ilgili kişi ve kişileri Belediye Kadın Koordinasyonun tamamıdır. Bu kapsamda:
· Kadın Koordinasyonu; en az bir kişinin Kadın Politikaları Müdürlüğü’nden olması koşuluyla toplamda 3 kişiden oluşan bir komisyon belirler. Şiddete maruz bırakılan kişi veya hakkında bildirimde bulunulan kişinin kurulun herhangi bir üyesiyle görüşmeye şerh koyması durumunda Kadın Koordinasyonu duruma özgü olarak kordinasyon içinden belirlenecek başka birini sürece dahil eder.
· Kadın Koordinasyonu ve belirlenen komisyon Kadın Politikaları Müdürlüğü Şiddetle Mücadele Birimi ile işbirliği içinde çalışır. İhtiyaç halinde şiddete maruz bırakılmış kişi ile görüşmeleri yapabilir; şiddetten korunmaya dair destek sürecini birim yürütebilir. Şiddetle Mücadele Birimi hiçbir koşulda faille görüşme almaz.
· Kadın Koordinasyonu ihtiyaç halinde Belediye’nin Disiplin Kuruluyla, Birim Amirleri ile ve İnsan Kaynakları Birimleri ile işbirliği içinde çalışır.
· Belediye Disiplin kurullarında en az 1(bir) kadın üye bulunur.
· Süreç, şiddete dair yapılacak bildirimle başlamış olur ve kişinin beyanı esas alınır.
· Hakkında bildirimde bulunulan kişi için soruşturmanın gerekli görülmesi durumunda soruşturma izni alınır. Kadın Müdürlüğü kişinin çalıştığı birim müdürlüğüne yazılı bildirimde bulunur ilgili birim bünyesinde bulunan çalışan hakkında disiplin amirinin onayı ile muhakkik atanır ve soruşturma başlatır.
· Muhakkik, gerekli gördüğü durumlarda, hakkında bildirimde bulunulan kişinin soruşturma süreci tamamlanana kadar, geçici tedbir olarak işten uzaklaştırılması, açığa alınması, ücretsiz izne ayrılması gibi seçeneklerin uygulanmasına karar verebilir. Hakkında bildirimde bulunulan kişiyle ilgili yürütülen süreç tamamlanıp, sonuca ilişkin karar verildiğinde alınan bu geçici tedbir doğalında ortadan kalkar.
· Alınan bildirim sonrası şiddet failine ilişkin yürütülecek inceleme ve süreç en geç 30(otuz) iş gününde tamamlanır. Ancak sürecin mahiyetinin daha fazla araştırılması gerektiği durumlarda, bu süre en fazla on beş(15) iş günü olacak şekilde uzatılabilir.
· Şiddete maruz bırakılan ya da tanıklık eden kişinin öncelikle komisyon ile görüşmesi beklenir. Ancak, kişinin kendi kaderini tayin hakkı kapsamında kurulla görüşmeyi istememesi halinde Şiddetle Mücadele Birimi ile görüşmesi de ikinci bir seçenek olarak sunulabilir.
· Soruşturma sürecinin hukuki olarak başlatılması için yazılı beyan talep edilebilir.
· Süreç bildirimde bulunan kişinin gizlilik ve mahremiyet hakkı gözetilerek yürütülür. Bildirimde bulunan kişinin kişisel bilgilerinin Kadın Koordinasyonu ile paylaşılmasını istememesi durumunda, bu ihtiyaç gözetilerek kişisel bilgileri gizli tutulur.
· Muhakkik, ilgili süreç tamamlandığında olaya ilişkin raporunu hazırlar ve Disiplin kuruluna sunar.
· Alınan karar, öncelikle bildirimde bulunan kişi ile ardından hakkında bildirimde bulunulan kişi ile paylaşılır.
Yaptırımlar
Sürecin sonuçlanması ve bir ihmalin tespiti sonrası durumun ağırlığına göre;
· Hakkında bildirimde bulunulan kişinin görev yerinin değiştirilmesi.
· Hakkında bildirimde bulunulan kişinin soruşturma sonucuna göre iş akdinin sonlandırılması.
· Hakkında bildirimde bulunan kişi, belediyenin doğrudan çalışanı değil ise, yürütülen soruşma sonucunda hizmet ve mal satın alınan, işbirliği yapılan, kurumlar, sivil toplum kuruluşu, meslek odası gibi alanlara bildirimde bulunularak kurumsal tutum alınması ve gerekli olması halinde kurumsal ilişkinin sonlandırılması.